top of page

Velayetin Değiştirilmesi Davası


Boşanma davalarının en önemli sonucunu tarafların müşterek çocuklarının velayetinin düzenlenmesi teşkil etmektedir. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç küçüğün ileriye dönük yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin bir hukuki müessese olduğundan ana ve babanın bu konudaki istekleri ikinci planda kalacaktır. Velayet düzenlemesinde öncelikli olan çocuğun üstün yararıdır. O nedenle ana ve baba aynı fikirde olsa bile velayete ilişkin bir karar verilmeden önce ilk dikkate alınacak olan o çocuğun üstün yararının neyi gerektirdiğidir.


Boşanma davası sonucunda çocuğun velayeti taraflardan birine verilip diğer taraf ile çocuk arasında şahsi ilişki düzenlenmesine karar verilebilir. Ancak söz konusu velayet düzenlemesinin taraflar açısından sonsuza dek bağlayıcı olacağından bahsedilemez. Belirli şartlar altında velayetin değiştirilmesi talep edilebilir olacaktır.


Velayetin değiştirilebilmesi için gerekli olan şartlara değinmeden önce, ana ve babanın çocuklarına karşı birçok yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunları sınırlandırmak mümkün olmasa da çocuklarının geçimlerini sağlamak, bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesini için gerekli olan sosyal, ekonomik ve kültürel koşulları gerçekleştirmek bunların en başında gelmektedir.


VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ GEREKTİREN HAKLI SEBEPLER


Velayet hakkı kendi üzerinde olmayan ana ya da baba durduk yere çocuğun velayetinin değiştirilmesini talep etme hakkına sahip değildir. Söz konusu değişikliği talep edebilmeleri için mutlaka haklı sebeplere sahip olmaları gerekir. Haklı sebepler yukarıda değinilen ana ve/veya babanın yükümlülüklerini ihlal ettiği noktada baş göstermektedir. Örneğin ana ya da babanın yeniden evlenmiş olması tek başına velayetin değiştirilmesi için haklı bir sebep teşkil etmez veya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.12.2011 tarihli ilamında da değinmiş olduğu üzere “davalı kadının ekonomik güçsüzlüğü tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep değildir.” O halde hangi durumlarda çocuğun velayetinin değiştirilmesi gündeme gelecektir?


Çocuğu fiilen başkasına bırakmak velayetin değiştirilmesi sebeplerinin başında gelmektedir. Örneğin velayeti anneye bırakılan bir çocuk sürekli babanın yanında kalıyor ve anne tarafından yanına alınmıyorsa bu annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği anlamına gelecektir ve velayetin değiştirilerek anneden alınıp babaya verilmesi yönünde bir karar oluşturulacaktır. Yani bu noktada çocuğun fiilen kimin yanında kaldığı önem teşkil etmektedir. Fiilen yanında kalınana velayet verilmelidir.


Velayetin değiştirilmesini gerektirir bir diğer önemli sebep ise müşterek çocuğun diğer taraf ile olan kişisel ilişkisine engel olmaktır. Yukarıda da değinilmiş olduğu üzere boşanma davası sonucunda velayet verilmeyen taraf ile mahkeme belirli bir kişisel ilişkinin kurulmasına karar verecektir. İşte bu noktada velayet kendisine verilen tarafın kişisel ilişki kararına uygun hareket etmesi büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde bu yükümlülüğünü ihlal eden taraf velayetin değiştirilmesi ile karşı karşıya kalacaktır.


Velayetin değiştirilmesini gerektirir sebepler elbette bunlarla sınırlı değildir. Ana ya da babanın çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişimini etkileyebilecek herhangi bir davranışı velayetin değiştirilmesi için haklı bir sebep teşkil edecektir.



ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜ ÖNEMLİ MİDİR?



Ana ya da baba ne derse desin eğer velayetinin

değiştirilmesi talep edilen çocuk idrak çağında ise mutlaka onun görüşüne başvurulması gerekmektedir. Çocuğun görüşü alınmaksızın verilen bir karar sırf bu nedenle bozma sebebi teşkil edecektir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 02.11.2011 2011/5198E ve 2011/17844 sayılı ilamına göre:




  • “….1998 doğumlu Seray’ın idrak çağında olduğu gözetilerek Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 12. Ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 3. Ve 6. Maddeleri uyarınca velayetiyle ilgili görüş ve tercihinin sorulması, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.”


İDDİANIN İSPATI


Velayet hakkının ihlal edildiğini iddia eden taraf bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu noktada gerek tanık beyanları gerek telefon mesajları gerekse diğer yazılı belgeler iddianın ispatı noktasında yardımcı olacaktır. Aynı zamanda mahkemece ana, baba ve çocuk yönünden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı bilirkişiden velayete ilişkin sosyal inceleme raporu alınacaktır. Alınan raporun mutlaka ana, baba ve çocuğu kapsaması gerekmektedir. Raporun ana ve çocuk yönünden düzenlenip babanın raporun kapsamı dışında bırakılması halinde eksik bir inceleme yapılmış olacaktır. Taraflardan birinin rapor inceleme kapsamına alınmamış olması nedeniyle eksik inceleme yapılması verilen karar açısından bozma sebebi teşkil edecektir.


Tanık beyanları dinlendikten, ilgili belgeler incelendikten ve sosyal inceleme raporu alındıktan sonra şayet boşanma davasından sonra velayet hakkının ihmal edildiği kanıtlanamazsa bu durumda velayetin değiştirilmesi davası reddedilerek sonuçlanacaktır.


VELAYET VERİLMEYEN TARAF İLE ÇOCUK ARASINDAKİ İLİŞKİ NE OLACAKTIR?


Dava sonucunda velayetin değiştirilmesine karar verildiği takdirde velayet kendisine verilmeyen eşle çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmek zorundadır. Aynı zamanda velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte talep edilmemiş olsa dahi mahkeme iştirak nafakası ile yükümlülüğe resen karar verebilir. İştirak nafakasına velayetin değiştirilmesine dair hükmün kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir.


VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILABİLİR?


Velayetin değiştirilmesi davasında aile mahkemeleri görevlidir. Talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinde dava açılabilir. Velayetin değiştirilmesi davaları basit yargılama usulüne tabidir ve adli tatilde görülebilecek davalardandır. O nedenle temyiz ve karar düzeltme süreleri geçerliliğini koruyacaktır. Konuya ilişkin sorularınız için bize info@pinarileri.com elektronik posta adresinden veya +90 312 240 36 83 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Sorularınızı cevaplamaktan memnuniyet duyarız.


Yasal Uyarı: İşbu makale başka bir internet sitesinde ancak makalenin yer aldığı internet adresi linkini içeren aşağıdaki ifadeye yazının başında veya sonunda belirgin bir şekilde yer verilmesi şartıyla yeniden yayımlanabilir veya basılabilir.



Öne Çıkanlar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Anahtar Kelime Ara
bottom of page