top of page

Doğumdan Sonra Kısmi Süreli Çalışma Hakkı


Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta doğum izinleri bulunmaktadır. Çoğul gebelik halinde ise doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre daha eklenir. Ancak, annenin sağlık durumunun uygun olması halinde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.


Hamilelik ve sonrasında kadın işçilerin sahip oldukları izinler bunlarla sınırlı değildir. İsteği halinde kadın işçinin, on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar da ücretsiz izin hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar söz konusu süreler uzunmuş gibi gözükse de bir bebeğin büyümesi, yetiştirilmesi için gerekli olan vakit ve çaba dikkate alındığında aslında kanunen düzenlenen işbu sürelerin bunun için o kadar da uzun ve yeterli olmadığı açık bir şekilde görülmektedir.


Doğum insanların hayatında büyük değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Yaşanan değişiklikleri kişilerin sadece aile hayatları ile sınırlandırabilmek mümkün değildir. Aktif bir şekilde çalışmakta olan anne ve babanın iş hayatları da bu durumdan oldukça büyük bir şekilde etkilenmektedir. Anne ve/veya baba olan işçi eskisi kadar işine gereken zamanı ayıramadığı gibi, bebeğiyle de bu süreci istediği şekilde yaşayamamaktadır.


İşbu sorunların beraberinde getirdiği ihtiyaçlardan yola çıkılarak, “ANALIK İZNİ VEYA ÜCRETSİZ İZİN SONRASI YAPILACAK KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMALAR HAKKINDA YÖNETMELİK” hükümleri uyarınca işçiye analık izni ve ücretsiz izin haklarının yanı sıra çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar kısmi süreli çalışma hakkı da tanınmıştır. Şöyle ki, 16 haftalık analık iznini kullanan, sonrasında 6 aylık ücretsiz izin hakkından da yararlanmış olan işçi bu sefer işverenine başvuruda bulunarak çocuğunun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihe kadarki süreçte kısmi süreli yani bir diğer adıyla part-time çalışma talebinde bulunabilecektir. Böyle bir talepte bulunulması bakımından herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Yani işçi 6 aylık ücretsiz izin hakkını kullandıktan sonra işe geri dönebilir ve bir süre eskiden olduğu şekilde çalışmasına devam edebilir. Ancak belli bir süre çalıştıktan sonra işçi ve işçinin mevcut şartları bakımından eski düzende çalışmaya devam etmek oldukça zorlayıcı olabilir. Bu durumda işverene başvuruda bulunulabilecektir. Ya da eski düzene geri dönme şartı olmaksızın işçi doğrudan da bu başvuruyu yapabilir. Kısmi süreli çalışma talebi, ücretsiz izin süresi kesilerek de yapılabilir. Ücretsiz iznin tamamının kullanılması şartı aranmamaktadır.


Burada önemli olan kısmi süreli çalışma talebinin, bu haktan faydalanmaya başlamadan en az bir ay önce işçi tarafından yazılı olarak işverene bildirilmesidir. Yani analık izninizi kullandıktan sonra ve/veya hem analık izni hem de ücretsiz izin hakkınızı kullandıktan sonra en az bir ay önceden işvereninize bildirmek koşuluyla kısmi süreli çalışma düzenine geçiş yapabilirsiniz. Bu konuda işvereninize bildirimde bulunurken yazacağınız dilekçede kısmi süreli çalışmaya başlamak istediğiniz tarihi, haftanın hangi günlerinde hangi sürelerle çalışmak istediğinizi, çalışmaya başlama ve bitiş saatlerinizi, haftanın sadece belirli günlerinde çalışmak istemeniz hâlinde ise tercih edilen iş günlerini açık bir şekilde belirtmeniz gerekmektedir. Bunlara ek olarak dilekçeniz ekinde eşinizin çalışmakta olduğuna dair belgeleri de sunmanız şarttır. Şöyle ki; işbu kısmi süreli çalışma talebinizin kabul edilebilmesi için başvuru yapmış olduğunuz tarihte diğer ebeveynin aktif bir şekilde çalışmaya devam ediyor olması gerekmektedir. Aksi takdirde yönetmelik ve kanun hükümleri uyarınca başvurunuz reddedilecektir. Yani ebeveynlerden birinin çalışmaması hâlinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamayacaktır.


Eğer usulüne uygun olarak kısmi süreli çalışma talebinde bulunmuş iseniz bu talebiniz bildirim tarihinden itibaren en geç bir ay içinde işveren tarafından karşılanacaktır. Böyle bir talepte bulunmanız ve belirtmiş olduğunuz tarihlere uygun bir şekilde iş görme ediminizi yerine getirmeniz halinde bu durum işveren açısından hiçbir şekilde geçerli nedenle fesih sebebi teşkil etmeyecektir. Yani spesifik olarak bu talebiniz sebep gösterilerek işveren tarafından iş akdiniz feshedilemez.


Bu durumda kısmi süreli çalışma talebinde bulunmanız halinde belirtilen ve aynı zamanda işvereninizle de karşılıklı olarak belirlemiş olduğunuz gün ve/veya günlerde o iş yerindeki haftalık çalışma süresinin en fazla üçte ikisi kadar olacak şekilde çalışmaya devam edebilirsiniz. Peki alınan ücret ne şekilde değişecektir sorusu hemen akla gelmektedir. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri çalıştığı süreye orantılı olarak ödenecektir.


Bu hakkımı ilk çocuğumda kullanırsam ikinci çocuğum olduğunda yine bundan yararlanabilir miyim akla gelen soruların başında yer almaktadır. Şöyle ki; bu hakkınızı ilk çocuğunuzda kullanmış olmanız tekrar çocuk sahibi olduğunuzda kullanamayacağınız anlamına gelmez. Yani bu size tek seferlik tanınmış bir hak değildir. Ancak bilinmelidir ki aynı çocuk için kısmi süreli çalışmadan yararlanırken tam süreli çalışmaya geri dönmek isteyecek olursanız bu hakkınızı aynı çocuk için daha sonra tekrar kullanamazsınız. Yani aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam süreli çalışmaya dönebilirsiniz.


Kısmi süreli çalışmaya geçmiş olmanız bu çalışma biçiminden eski çalışma biçiminize dönemeyeceğiniz anlamına gelmez. Yani olur da kanun ve yönetmelik hükümlerinin tanımış olduğu süreden önce tam süreli çalışmaya geri dönmek isteyecek olursanız bu talebin işvereninize en az bir ay önceden yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Bu durumda işverenler açısından da değerlendirme yapmak gerekirse, işçinin kısmi süreli çalışmaya geçmiş olması üzerine işveren onun yerine bir çalışan daha almak durumunda kalmış olabilir. Kısmi süreli çalışan işçinin talep üzerine tam süreli çalışmaya başlaması halinde yerine alınmış olan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erecektir. Yani kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin, tekrar tam süreli çalışmaya dönmek istemesi halinde işçinin yerine alınan yeni işçi bakımından durum bu şekilde cereyan edecektir.


İşçi tarafından kısmi süreli çalışmaya geçilmiş olması o işçinin herhangi bir zamanda iş akdini feshedemeyeceği anlamına da gelmemektedir. Kısmi süreli çalışmaya geçen işçi de iş sözleşmesini feshedebilir. Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin iş sözleşmesini feshetmesi hâlinde, yerine alınan işçinin iş sözleşmesi yazılı onayı olması koşuluyla fesih tarihinden itibaren belirsiz ve tam süreli iş sözleşmesine dönüşecektir.


Yasal Uyarı: İşbu makale başka bir internet sitesinde ancak makalenin yer aldığı internet adresi linkini içeren aşağıdaki ifadeye yazının başında veya sonunda belirgin bir şekilde yer verilmesi şartıyla yeniden yayımlanabilir veya basılabilir.








Öne Çıkanlar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Anahtar Kelime Ara
bottom of page