Zinayı Nasıl İspat Ederim?
Zina hem mutlak hem de özel bir boşanma sebebidir. Zinanın mutlak bir boşanma sebebi olması şu anlama gelir; eğer eşlerden biri zina ederse ortak hayatın diğer eşe çekilmez hale gelip gelmediği araştırılmaksızın boşanma kararı verilebilir. Yani bu evlilik birliğinin devamı diğer eşten hiçbir şekilde beklenemez. Eğer zina ispat edilmişse çekilmezlik şartını ispatlama gibi bir yükümlülük bulunmamaktadır. Eşlerden biri zina ederse bu evlilik birliği yıkılmıştır. Nisbi boşanma sebepleri kişiye göre değişebilirken zina gibi mutlak boşanma sebepleri için bunu söyleyebilmek mümkün değildir. Eşlerden biri hakareti iltifat olarak kabul edebilirken bir diğeri için hakaret altında evlilik birliği sürdürülemez. Nisbi boşanma nedenleri eve, aile yapısına, kişinin hayata bakışına göre değişkenlik gösterebilirken, zina gibi mutlak boşanma nedenleri bakımından eve göre, bakış açısına göre değişkenlik arz eden bir durum bulunmamaktadır. O halde zina varsa o evlilik birliği yıkılmış demektir.
Zina nedeni oldukça keskin ve net sınırlara sahip iken başta ispat sorunu bakımından genelde kişiler zina nedenine dayalı boşanma davası açmak konusunda çeşitli çekincelere sahiptir. Her zaman zinayı tam anlamıyla ispat edebilmek mümkün olmasa da güçlü emarelerin bulunması halinde de zina nedenine dayalı boşanma davalarından olumlu sonuç alınabilmesinin imkan dahilinde olduğu unutulmamalıdır. Yani zina nedenine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için yüzde yüz bir ispat koşulu bulunmamaktadır.
Peki o halde zinayı nasıl ispat ederiz sorusuna bir açıklık getirmek faydalı olacaktır. Bunlarla sınırlı olmamak üzere otel kayıtları, HTS kayıtları, makul ya da haklı bir neden olmaksızın aynı evde gecelendiğine ilişkin tanık beyanları, fotoğraflar zinayı ispata yarar delil olarak gösterilebilir. Dava açılırken mahkemeden eşinizin son yıllara ait otel kayıtlarının, hangi otelde kiminle konaklandığını gösterir kayıtların dosyaya kazandırılması için emniyete yazı yazılmasını talep edebilirsiniz. Elinizde fotoğraflar varsa o fotoğrafları dosyaya sunabilirsiniz. HTS kayıtları her ne kadar tek başına zinanın ispatı için yeterli olmayacaksa da oldukça yoğun ve saat tanımayan bir görüşme trafiğinin tespiti zina iddianızı güçlü bir şekilde destekler nitelikte bir yan delil olacaktır. Ancak elbette ki hukuka aykırı bir delile yer vermemeye özen gösterilmelidir. Hukuka aykırı deliller hükme esas alınamaz. Örneğin adamın biri gecenin bir vakti kadının evine giriyor. Apartmanda 24 saat kayıt yapan kameralar var. O apartmanda adamın annesi yoksa babası, kardeşi yoksa o apartmana gecenin bir vakti ve/veya gün aşırı giriyor olması kamera kayıtları ve tanık beyanları ile ispat edilmişse o boşanma davası mahkeme tarafından zina nedenine dayalı olacak şekilde kabul edilecektir. Yani apartmana takılı bir kameranın almış olduğu görüntüler hukuka uygun bir delil olarak kabul edilecektir. Apartman kameraları genel güvenlik için konulmuştur.
Zina kararı verilmesi için illa kişinin yatak odasının kayıt altına alınması gibi bir koşul bulunmamaktadır. Yani gidip de yatak odasına bir kamera yerleştirecek olursanız o kameranın almış olduğu kayıtlar hukuka aykırı bir delil olarak değerlendirilebilir. Ortak konutun içinde bir eşin diğerinin görüntülerini kaydedebileceğine ilişkin son yıllarda çıkan içtihadın tek bir içtihat olduğu bu yönde birden fazla içtihadın bulunmadığı mutlaka dikkate alınmalıdır. Ancak o apartmana devamlı girilip çıkıldığının kayıtları varsa özellikle apartmana gece geç vakit girildiğine ilişkin kayıtlar zinayı ispat eder nitelikte birer hukuka uygun delil olarak kabul edilecektir. Ancak yine de ispat bakımından sıkıntı yaşanacağının düşünülmesi halinde davanın terditli olarak açılması imkanı da bulunmaktadır. Böyle bir durumda öncelikle zina nedenine dayalı ancak mahkemenin aksi kanaatte olması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesinin dava dilekçesinde talep edilmesi halinde herhangi bir hak kaybı yaşanması ihtimali ortadan kaldırılmış olacaktır.
Bir diğer ihtimale daha değinecek olursak örneğin kişi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir boşanma davası açmış, dava devam ediyor, dava açıldıktan sonra zina olayı gerçekleşecek olursa o davada o zina nedenine dayanılabilmesi mümkün müdür? Öncelikle belirtmek gerekmektedir ki; eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğü evlilik birliği boyunca devam eder. Boşanma davası açılsa da o evlilik birliği daha bitmemiştir. Boşanma davası sırasında da evlilik birliği devam eder, o halde sadakat yükümlülüğü de devam etmektedir. Bu durumda boşanma dava tarihinden sonra gerçekleşen zina kişinin elbette ki yanına kalmaz. Ama evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası kapsamında ileri sürülebilmesi mümkün değildir. Çünkü bilindiği üzere iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı bulunmaktadır. Taraflar istedikleri zaman yeni vakıalar bildiremezler. Ama ne yapılabilir eğer karşı dava açma süresi içindeyse karşı dava açılabilir, yine aynı şekilde zina nedenine dayalı ayrı dava açmayı engelleyen de bir hukuk kuralı bulunmamaktadır. Zina nedenine dayalı dava açılıp, ilk açılan dava ile birleştirilmesi talebinde bulunulabilir. Yani dava açıldıktan sonra ya da davanın devamı sırasında meydana gelen bir zina olayı o dava içerisinde tahkikat konusu yapılamasa da karşı dava ve/veya ayrı bir dava ile bunun ileri sürülebilme imkanı bulunmaktadır. Davaya hakkı olan eş zinayı öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmeden bunu dava konusu yapabilecektir.
Yasal Uyarı: İşbu makale başka bir internet sitesinde ancak makalenin yer aldığı internet adresi linkini içeren aşağıdaki ifadeye yazının başında veya sonunda belirgin bir şekilde yer verilmesi şartıyla yeniden yayımlanabilir veya basılabilir.
Comments